“Alexandre Vallaury, kendisinden önceki yabancı ve azınlık mimarlarının aksine, batı mimarlığı ile birlikte, Osmanlı mimarlığını da iyi biliyordu. Bu nedenle Vallaury’nin tasarımları, batı ve doğu mimarlığının bir sentezi gibidir. Alexandre Vallaury’nin meslek yaşamının ilk yıllarında tasarladığı yapılarının büyük bir bölümü Galata ve Pera’da bulunmaktadır. [...] Pera Palas Oteli, Osmanlı Bankası Genel Müdürlügü, Cercle d’Orient (Büyük Kulüp), Décugis Evi ve Union Française gibi yapılar bu dönemin ürünleridir. [...] Daha sonra ise, mimar çoğunlukla geleneksel Türk konut mimarlığının yeni yorumuna girişerek, en güzel ürünlerini verecektir. Abdülmecid Efendi Köşkü, Afif Paşa Yalısı, Rıdvan Paşa Köşkü, Osman Reis Camisi ile Büyük Ada’daki Eski Rum Yetimhanesi bu dönemin ürünleridir. [...] Mimar, İstanbul’da Galata, Beyoğlu, Eminönü, Cağaloğlu, Sultanahmet, Boğaziçi, Haydarpaşa, Erenköy ve Büyükada’da tasarlayıp gerçekleştirdiği yapılarıyla kentin genel görünümü ve silüetine olumlu katkılarda bulunmuştur.”

Kaynak: Mustafa Server Akpolat’ın “Fransız Kökenli Levanten Mimar Alexandre Vallaury” başlıklı doktora tezi